Bir Yengeç‘le karşılaşıncaya kadar, onunla yaşamanın kolay olmadığını anlayamazsınız. Çünkü, o mehtaplı gecelerin ay parlaklığını size hissettirecek ekstra hiçbir şey yapmaz. Girdiğiniz topluluklarda herkes tarzını ortaya koyarken, o geri çekilip ve sıranın kendisinin gelmesini beklerken bile çekiciliğinin farkında değildir. Yaşamda yarışmayı öğrenmemiştir. Sakin ve durgun kişiliği insana sükunet verir. Onun yarışı yoktur fakat duygularıyla başı hep derttedir. Onu böylesine karmaşaya sürükleyen nedenler nedir? Anlamlı yüzlerinde gizli hüzünlerin dolaştığını duygu profesyoneli olsanız bile anlayamazsınız. Size yaklaşması bile büyük bir aşamadır. Bırakın ve size açılmasını bekleyin.
Bu ürkek çocuğun (kız veya erkek) ne kadar derin bir dünyasının olduğunu keşfettiğiniz zaman iş işten geçmiştir. Bu deniz efsanesi, çoktan gümüş ağını size atmıştır bile. İşin ilginç yanı; sizin bu ağdan kurtulmaya hiç niyetiniz yoktur. Deniz dibi güzeli mistik dünyasına sizi çekerken, duygularıyla çevrenizde şimdiye kadar hiç göremeyeceğiniz bir ağ tabakası oluşturmuştur. Bu masal kapısından içeriye girdiğiniz anda, bir daha eski dünyanıza dönmek istemeyeceksinizdir. En güzel aşk şarkılarıyla süslediği masal gibi romantik dünyasını sizinle paylaşmaya hazırdır. Duygularını öylesine farklı sunar ki, yaşamın gerçeklerini adeta unutursunuz.
Ay çocukları Yengeçlerin; dünyaları ne kadar ilginç olursa olsun; bir gün siz, geldiğiniz yerde neler olup bittiğini merak eder ve kendi dünyanıza dönmek isteyebilirsiniz. Siz kapıdan çıkarken, o bir daha asla geri dönmeyeceğinizi zaten sizden önce biliyordu. İşte tüm Yengeçler için acı gerçekler orada başlar ve yaşamları boyunca yüzlerinde daima gizli bir hüznün izlerini taşırlar. Nedenlerini kendilerinin bile anlayamayacağı bir şekilde yaşama sitem ederlerken, hiç kimseyi suçlamazlar. Onlar evrenin barışsever çocuklarıdır.